
Kim mi bu Enver Demirbağ?
Yetmişten fazla albüm çıkartmış Harput Musikisi Üstadı.
Harput Musikisinde gelenek çok önemlidir. Eskiden Harput’ta musiki ile daha ziyade hafızlar uğraşırmış. Usta çırak ilişkisi ile musiki geleneği ağızdan ağıza, kulaktan kulağa iletilirmiş. Kendisi bu geleneğin yaşayan son birkaç temsilcisinden biriydi.
Bu gelenekten getirdiği eserleri (115 eser) TRT-THM repertuarına katmıştır.
Döneminin en iyi 5 tenorundan biri idi. (kimileri için bu tüm zamanların olarak kabul edilir)
Harput Musikisini en iyi, en doğru şekli ile yorumlayan kişi olarak kabul görmüştü.
Sıralamakla son bulmayacak yeteneklerin sahibi kişi alelade bir somyanın üstünde yatıyordu. Sesiyle aşka, sevdaya, düğüne, hüzne, acıya, Harput toprağına düşmüş anılara bir cam ustası gibi şekil veren kişi artık kulağımıza anlamsız gelen nidaların ötesinde sukut içinde uzanmaktaydı.
Sesindeki tını ile düğün dernek kurduğumuz, hasretimize ortak ettiğimiz, acımızı törpülediğimiz bu adam Elazığ gibi avuç içi büyüklüğündeki şehirde yalnızlığa mahkûm edilmişti. Bırak şehrin herhangi bir yerindekileri, aynı sokakta yaşayanlar varlığından habersizdi.
Bu sabah serviste gazetenin sayfalarını çevirerek işe giden yolu kısaltmaya çalışıyorum. Sayfanın sağ altındaki bir kelime gözüm “algıdaki seçicilik” ile yakalıyor. “Harput” yazmakta zaten oraya kadar dert yok ama ya devamında yazanı okuyunca içim cız ediyor. Gazeteyi sessizce indiriyorum ama içimdeki feryat gidip yukarıdaki anıyı bulup canlandırıyor. Haber diyor ki: “Harput türkülerinin en iyi icracılarından biri olarak bilinen mahalli sanatçı Enver Demirbağ, Elazığ'daki evinde yanarak can verdi. 12 yıldır felç hastası olan sanatçı, önceki akşam yalnız yaşadığı dairesinde ölü olarak buldu. Yangının elektrik sobasının alev alması sonucunda çıktığı anlaşıldı. 1935'te Elazığ'da doğanolan Demirbağ, 115 eserlik repertuarını, Kültür Bakanlığı Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, Folklor Arşivi'ne kazandırmış, TRT Radyosu'nun arşivi için de birçok eser okuyarak kaynak kişi unvanını almıştı.”
Türkülerini sevdik, sesini sevdik ama bizi affet usta seni sevip sana sahip çıkamadık…
Dertli koyun dertli koyun
Dağdadır dertli koyun
Ben bu dertten ölürsem
Adamı dertli koyun...
Saygılarımla,
m.fatih aydemir
10.11.2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder